23 Aralık 2009 Çarşamba



Daha Ankara' ya kar yağmadı fakat böyle güzel resimleri görünce kar yağsın istiyorum.:):)

17 Aralık 2009 Perşembe

istanbul u dinliyorum

istanbul'u dinliyorum gözlerim kapalı
önce hafiften bir rüzgar esiyor;
yavaş yavaş sallanıyor
yapraklar ağaçlarda;
uzaklarda,çok uzaklarda,
sucuların hiç durmayan çıngırakları
istanbul'u dinliyorum gözlerim kapalı.

istanbul'u dinliyrum gözlerim kapalı;
kuşlar geçiyor, derken;
yükseklarden sürü sürü,çığlık çığlık.
ağlar çekiliyor dalyanlarda;
bir kadının suya değiyor ayakları;
istanbul'u dinliyorum gözlerim kapalı

istanbul'u dinliyorum, gözlerim kapalı
serin serin kapalıçarşı
cıvıl cıvıl mahmutpaşa
güvercin dolu avlular
çekiç sesleri geliyor doklardan
güzelim bahar rüzgarında ter kokuları;
istanbul'u dinliyorum gözlerim kapalı.

istanbul'u dinliyorum gözlerim kapalı
başımda eski alemlerin sarhoşluğu
loş kayıkhaneleriyle bir yalı;
dinmiş lodosların uğult6usu içinde
istanbul'u dinliyorum gözlerim kapalı.

istanbul'u dinliyorum gözlerim kapalı
bir yosma geçiyor kaldırımdan;
küfürler, şarkılar,türküler,laf atmalar.
bir şey düşüyor elinden yere;
bir gül olmalı;
istanbul'u dinliyorum gözlerim kapalı.

istanbul'u dinliyorum gözlerim kapalı
bir kuş çırpınıyor eteklerinde;
alnın sıcak mı ,değil mi bilmiyorum;
dudakların ıslak mı,değil mi bilmiyorum;
beyaz bir ay doğuyor fıstıkların arkasından
kalbinin vuruşundan anlıyorum;
İstanbul'u dinliyorum.

Orhan Veli Kanık

bloğumda kendimi tanıtırken istanbul hayranı olduğumu anlatmıştım ve bu hayranlığımı istanbul a giderek az da olsa gerçekleştirdim::) dört günlük kısa bir gezi olsa da orada başka bir dünya var...

30 Ekim 2009 Cuma



mavi delik...

Cumhuriyet bayramımız kutlu olsun .
86.yılımızı doldurduk...
umarım Cumhuriyetimizi güzel günlere taşırız .herkesin üstüne düşen sorumluluğu yapması dileğiyle...

19 Ekim 2009 Pazartesi



içimde bu..
alevler,su
isterler ki
sönebilsinler....

14 Ekim 2009 Çarşamba

reklam filmi
okulda bu dönem ilk ödevimizi aldık reklam filmi yapıcakmışız .
hem güzel hem de çok karmaşık bi iş.o kadar çok ürün var ki insan hangisini ,neyi yapcağını karıştırıyor.önerilerinizi bekliyorum:) sevgiler

9 Ekim 2009 Cuma


kayıt dursun ,
yaşananlar,
yaşanacaklar,
içimdeki bu fırtına,
zaman dursun...her şey bir zaman makinesinde yok olsun.
herkese yeniden merhaba:)okula başldm çok hızlı bir temponun içinde buldum kendimi ve bloğuma bakmaya zaman bile bulamadım malesef:( artık bir şeyler yazmanın zamanı geldi fırsat buldum.

karamançorman

karmakarışık bir haldeyim,

ne zaman geldim ne zaman döneceğim bilinmez.

kabıma sığamıyorum sanki,

her şey birden başlasın ve birden bitsin istiyorum,

içimdeki bu sabırsızlığı durdurmak gerek,

bu sabırsızlık beni hırçınlaştırıyor bir taraftan seviyorum bu huyumu :).hayata karşı hırçın olmak dileğiyle esra'dan herkese sevgiler:)

27 Eylül 2009 Pazar

süpriz


bir gidiştir yolumuz sonunu bilmediğimz ,
bir yaşamdır yarını bilmediğimiz ,
martılar gibi denizden kopamadğımız ,
süprizlere gebeyiz...

26 Eylül 2009 Cumartesi

birkaç gündür blogla uğraşamadım yazı yazamadım üzüldüm :( ama yeni yazılarım gelecek merak etmeyiniz herkese sevgiler :)

19 Eylül 2009 Cumartesi

uğur


güzel bir ayı geride bıraktık.şimdi bayram zamanı.bu uğur böceklerinin herkese uğur getirmesi dileğiyle herkese iyi bayramlar:)
herkesin,her şeyin bir zamanı vardır.insan bazen mucize ister o mucizeler aslında çok yakınımızdadır onları görmezden geliriz.uğur böceği de böyle, onları görüyoruz ama pek uğurlu geldiklerine inanmıyoruz.inanmak ve başarmak bizim elimizde. o küçücük uğur böcekler kim bilir neler başarıyor.
uç uç böcecik uç ki bize uğur getir:)

14 Eylül 2009 Pazartesi

masal


çocukların dünyası masala benzer.
resmdeki gibi o dünyanın her yerinde olmak isterler.dünyalrını kendileri yaratmıştır.o dünyayı bağlıyorlar sıkı sıkı bir şey olmasın diye.biz de dünyamızı bu çocuklar kadar olmasa da tutalım.

11 Eylül 2009 Cuma

hüzün kovan kuşu gelmiş

Gözyaşına dök yağmuru
düş uçacak bahara doğru
yollar açılıp konuşacak
mutlu edeceğim yokluğunu.
huyumdur hep ölürüm
nice aşklara bölünürüm
ayımdır hep tutulurum
nice ışıkla korunurum.
hüzün kovan kuşu gelmiş
gecenin yanağına konuvermiş
ay tenli aşık şarkıma karşılık vermiş.
dışım içimden gelir
yani gölgem kendimden
aşktır ölümden güzel olan
bak gör yaşam düşlerdedir.
huyumdur hep dirilirim
nice dağlardan dökülürüm
ayımdır hep kararırım
nice öpüşle aklanırım.
hüzün kovan kuşu gelmiş
gecenin yanağına konuvermiş
ay tenli aşık şarkıma karşılık vermiş

yazdan kalan bir görüntü...
yazı arkamızda bırakıp sonbahara adım attık.güzel , eğlenceli bir yaz daha geçti.bakalm sonbaharımız nasıl olcak.
havanın soğuduğu şu günlerde içinizi ısıtmak istedim:)

9 Eylül 2009 Çarşamba

kelebek

bloğumdaki değişikliği fark etmişsinizdir.bu işte en büyük yardımcım zuzuya teşekkürler.:)

arkadaşım blog sayfam için kelebek kadar özgür olmuş dedi (sağolsun)
evet hayatta da zaten kelebek gibi değil mi. özgür ve bir o kadar kısa bir yaşam süreriz.annemizin kollarında dünyaya gözümüzü açarız ,sonra bir bakmışsın kelebek gibi uçup gitmişiz kendi hayatımızla yüzleşmeye .bir o kadar kırılgan bir o kadar uçmaya hevesli ...
çocukken hemen büyümek isterdik,yaşımızı bilerek büyük söylerdik:)artık yaşı büyütmeye gerek kalmadı çünkü büyüyoruz:)zaman gelip geçiyor bize kalan anı yaşamak,acılardan,mutluluklardan pay çıkartmak ve geride güzel günler bırakmak...
umarım bir zaman sonra arkamızı döndüğümüzde,arkamızda güzel günler kalır...
kelebek gibi özgür olun ... sevgiler :::::)

8 Eylül 2009 Salı

yüreğimin derinliklerinden bir esinti

şakır şakır yağmur yağıyor.o yağmurlar sanki içimi yıkadı.
geride kalan ne varsa silip süpürdü sanki
o yağmurlarla içim de temizlendi
yeni başlangıçlara açıldı yüreğim.
düşürdüm gidenleri, nereye kadar düşünebilirsin değil mi.
artık düşünmek bir çözüm getirmez ruhumun derinliklerine.
sabır etmek nereye kadar.artık sabrım da bitti.
son noktayı kendi ellerinle koydun,bana sabretmeye zaman bırakmadan.
bir cümle bekledim 'bekle diyen' o cümle gelmedi.
kelimeler yetmez oldu ... anlatamadık.
belki sen de istedin ama anlatamadın
savaşmadın kendinle
senin içn her şey basitti
yaşanır ve biter.
şimdi benim içinde öyle.yaşandı ve bitti.
... hoşçakal...

dalgınmışım ... sözler bitmiş içimde

hepsini yarına bırakmışım

şimdi baksam gözüme çarpar mı

aşkı gösteren işaretler...

5 Eylül 2009 Cumartesi

sonsuzluk


akşam vakti geldi
gün kızıla boyandı
sonsuzluk kapladı her yeri
şimdi güneşi arkamda bırakıp gitmek zamanıdır...

4 Eylül 2009 Cuma

zor... fakat imkansız değil...

insan bazen yüreğine söz geçiremiyor.
nekadar olmaz desen de o senin içinde boşver diyemiyorsun.
bir bakmışsın yüreğin ikiye bölünmüş .birisi terk etmiş birisi dönmek istiyor.
yüreğin sıkışmış ,kimi seçeceğini bilemez durumdasın.birini üzmek istemezken bir bakmışsın
üzülen ençok o olmuş...şimdi ne kadar sözler söylesen,ne kadar affet desen boş gelir.
kırılan bir vazo yerine gelir mi?parçalar eskisi gibi yerine oturur mu?
zamanla belki parçaları eski yerine koyabilirsin eğer karş taraf da istiyorsa.
farkında olmadan birini üzüyorsan bunu anladıktan sona kendini affettirmek için çaba harcamak gerekiyor.çabaların boşa gitmemesi için kaybetmek çok kolay kazanmak sa zor. zoru başarmaya çalışalım (ben zoru başarmaya çalışacağım)

3 Eylül 2009 Perşembe

ağladın ya

Ağladın Ya
Bu aşk çoktan yol almış
ve sen bana göresin
iyi yerisin kalbimin
ben unuttum her şeyi
görmeden tam gerçeği
boşver,boşver

ağladın ya,kıyamam dönerim nedensiz
ağladın ya,inadım geçiyor bedelsiz
gözyaşınla bir acı bitiyor sonunda
ağla şimdi istiyorsan mutluluktan

bu şarkıyı çok beğendim.sözlerini de paylaşmak istedim.
inanmazsınız ama belki bir saatir bu şarkıyı dinliyorum .
meyra nın o kadar güzel sesi varki ... dinleyin bence:)

2 Eylül 2009 Çarşamba

kayboluş

'bir şeylerin yerine birbirimizi koyduk,birbirimiz kadar değerli şeylerin yerine.
olmadı...
artık şimdi kimse sığmaz oraya
şimdi seni düşünmemeyi öğreniyorum'.
bu dizeler bir diziden alınmıştır.çok beğendim.sade ve içten yazıldığı belli.paylaşmak istedim hepsi bu:)

31 Ağustos 2009 Pazartesi

yeni başlangıçlar yeni sonlar

sıkıntlıyım bu akşam neler yazarım ya da bu sıkıntılı halim neler yazdırır bilmiyorum.başladım artık yazmaya bakalım sonunda nasıl bir yazı çıkacak.aklıma okuldaki son senemi geçireceğim geldi...üzülüyorum gerçekten.okul bitiyor.her şeyin bir sonu varmış.yeni başlangıçlar yeni sonları da getiriyormuş.ankara maceram 2006 da başladı 2010 da bitecek.ya sonra...arkadaşlarım,yurt hayatım,o sevmediğim okul bile güzel gelmeye başladı.acaba ankara da kalabilecek miyim.yoksa trakyanın yolunu mu tutucağım.yeni başlangıçlarım nasıl olcak dersiniz.benim hiç bir fikrim yok.süprizlere gebe bir hayatım var galiba:)umarım güzel bir son sene geçiririm.başlangıçlarım da güzel olur.hayat bilmeceden ibaret.benim için ,son senelerini yaşayacak olanlar için bir bilmece gerçekten.bilmece çözmeyi sevenlere duyrulur:) herkese kolay gelsin.

30 Ağustos 2009 Pazar

29 Ağustos 2009 Cumartesi

derinlerdeki yaşam



bu da amasra dan bir görüntü...

orada duvarın üstünde oturduğunuz zaman yine denizin sonsuzluğu sarıveriyor.içim ürperiyor,o sonsuzluğa erişmek istiyorum.deniz kadar sonsuz ve dipsiz,uçsuz bucaksız olmak yaşanan ne varsa denizin dibinde yok etmek.sonra bir inci gibi berrak olarak su yüzüne çıkmak,hiçbir şey düşünmemek,hayata yeniden başlamak...böyle şeyler hissettim.bu fotoğraf için sizinde paylaşacağınız şeyler varsa beklerim:)

yeni... yepyeni....



daha önceden hep cunda dan bahsettim.cunda adasının fotoğraflarını yayınladım.şimdi ankara yaa 3 saat uzaklıkta olan şirin bir sahil kasabasının, Amasra nın güzelliğini anlatan birresim yayınlıyorum:)...

amasra da gezilmesi gereken yerlerden biri aslında.barış akarsu sayesinde amasra yı daha iyi öğrenmiştik ...güzel insanlar bu dünyadan giderken bile faydalı olmak için çırpınırlar.o bize kısacık dönemde güzel şarkılarını dinlettirdi.güzel işler yapmaya çalıştı

özlem

dün bloğumu bakamadım özledim vala:)blog sahibi olmak böyle bişey herhalde.gün içinde giremeyince artık kendimi rahatsız hissediyorum.illaki ya küçük bir yazı yazıcağım ya da bir fotoğraf yayınlayacağım:)inşallh ayrılmam burdan:)

27 Ağustos 2009 Perşembe

şeffaflık

az önce arkadaşımla konuşuyorduk o' kendince'diye bir sözcük söyledi.insanın kendince olması,doğal olması,kendini tam olarak ifade edebilmesi ne güzel dimi.o kadar net ve şeffaf olmak... bunu başardığımı söylüyor.ona burdan teşekkür ediyorm.sağol arkadaşım.bunu lütfen şımarıklık olarak anlamayın üzülürüm.içimden geldiği için yazdım sadece.samimiyetine inanıyorum :)

savaş

hayallerin peşinden gitmek...
hayallerin peşinden gitmek bizi yorsa bile çok güzeldir.istediğini elde etmek için uğraş vermek gibisi yoktur.o yolda yorulsak da ,düşsek kalksak da sonunda hayalimize kavuşacağız ya o duygu insanı sonuna kadar götürür.vazgeçmek olmamalı.pes etmek olmamalı.vazgeçersek bu zorlu merdivenleri nasıl çıkarız .her şeye rağmen savaşmaktan vazgeçmeyelim (her şeye rağmen).bu pozitiflik nerden çıktı diyeceksiniz.hep hüzün ,hep özlem doluyuz zaten.biraz da pozitif olalım ,mutlu olalım dedim:)

masumiyet

küçük kızı göstermek istedim.tesadüfen bulduğum bir fotoğraf...kendinden büyük incileri taşıması çok tatlı ve masum.keşke hep masum kalabilsek.çok zor bu hayatta masum kalmak gerçekten zor...başarana ne mutlu:)

uzay gemisi:)

aslında o bir güveç makinesi hanımlara ,yemekle uğraşan beylere duyrulur::)çok değişk bir mutfak eşyası hem eğlenceli hem marifeti.deneyin bi :)paylaşmadan edemedim işte:)

güveç


26 Ağustos 2009 Çarşamba

müziğin paylaşımı

çellonun bir resmini yayınladım.bu gerçekten şiir gibi geliyor insana .her ne kadar çalamasam da bakmadan duramyorum:) kim bilir belki bir gün çelloyu elime alırım :)bu müziği dinlemeyenlere duyrulur...lütfen dinleyiniz. o zaman ne demek istediğimi anlıcaksınız:)dinliyordum paylaşmadan duramadım:)

şiir gibi


içinizden ne gelirse...

bu fotoğraf yalnızlık dan başka bir şey anlatmadı bana.değişik yorumları olanları bekliyorum.yalnızlığa gelince bazen kendimiz seçeriz,bazen o bizi bulur.kaçıp kurtulmak istersin
istanbul boğazının derinliğinde.istanbul'da bi sen kaybolmuşsun çok mu...
gecen gündüzüne karışırçıkış yolu ararsın .yalnızlığa nerde düştüğünü sorarsın kendine.sonra da bu yalnızlığı ben mi istemiştim diye soru işaretleri oluşur kafanda.bundan kurtulmak içinde soluğu deniz kenarında alırsın.öyle sonsuzluğa bakıp durursun...(denizin huzur veren dalgaları ve dalgaların ışık oyunlarıyla dinginliğe kavuşursun)

yalnızlık...


hisset..yaşa...yaz...

söylenecek yazılacak o kadar çok şey var ki ...iyi ki blog açmışım (zuzum teşekkürler)bir dergide bir cümle vardı'yazmasaydım ölecektim' diye yazma hevesi olanları en çok bu cümle anlatıyor galiba.bir nevi terapi ya da yenileme isteği.yaşıyorsun yaşadıklarını yazıyorsun.yine yaşıyorsun ve yazmaya devam souna kadar:)hisset... yaşa... yaz...

24 Ağustos 2009 Pazartesi

DÜK :)
















Dük le sizi tanıştırdım.o her ne kadar benim hayvanım olmasa bile onu çok sevdim.insanlardan hayvanlar daha sadık olabiliyor.köpek sahibi olmak isteyenler çoğalıyor onları daha iyi anlayabiliyorum artık.güven duygusunu yok edenlere rağmen onlar bize sadık olmayı herkesden iyi öğretiyor.yalnızlığı paylaşmayı öğretiyor ve sadık ve o kadar sevimli ki canım benim 'dük'üm:)

23 Ağustos 2009 Pazar

yeniden hayata

herkese tekrar selam::::) yeniden buluştum sizlerle...bir manzara resmi yayınladm bu resim cunda de çekildi.evet cunda .istediğim oldu ve cundaya gittim.her ne kadr çk gezemesemde büyülü bir yer.yazın çok kalabalık da olsa sımsıcak kıpır kıpır Cunda.bazen gitmek istediğimiz,yapmak istediğimiz şeyler uzak görünse bile yakın aslında.tek yapmamız gereken gerçekten içimizden gelerek istemek ve biraz da uğraşmak. sizden ayrı kaldım fakat bu sürede yeni şeyler öğrendim . yeni yerler ,yeni insanlar tanıdım bu beni yazma konusunda besledi.yeni öğrendiklerimle hoşgeldim:::)sevgilerle...

güneşin kızıla çalan yüzü


bu resim insana koşuşturmacanın içinde sakinliğin de olabileceğini gösteriyor...

25 Haziran 2009 Perşembe

22 Haziran 2009 Pazartesi

mavi mavi


mavi mavi

Bu fotoğraf da denizin maviliğini alabildiğince sergiliyor.Denizi sevmemin nedeni belki de insanı sonsuzluğa bir adım daha yaklaştırıyor olmasıdır.

Güzel bir takıntı

Denizden bahsedeceğim demiştim ya.Yine karşınıza Cundanın güzelliğini gösteren bir parça koydum.Gerçekten Cunda ya neden bukadar taktığımı bu fotoğraftan anlarsınız umarım:)

Yaşam


Tarih ve deniz

Evet yine deniz yine deniz.İnsana kendini dertsiz, tasasız hissettiren başka bir resim daha.İçiniz açılsın biraz:)Fakat bu resimde bir fark var.Denizle beraber tarihin de iç içe olması.Tarih bizi deniz de de yalnız bırakmıyor.O eski yaşamlara özlemi içinde barındırarak yeniye rağmen dimdik ayakta duran bir saray.Belki de bir kule içinde yaşanmışlık barındıran bir eserdir yaşam.

Tarih ve deniz


hayat işte orada

Birkaç gündür bloguma bakmıyordum artık yeni bir şeyler eklemenin zamanı geldi sanırım...
Bugün ekleyeceğim fotoğraflar yine Cunda dan ::) Deniz ve deniz kenarında bir yaşam...
O resme baktığımda içimdeki iyi yada kötü olan şeyler yok oluyor:)Sanki güzel bi sarhoşluk içinde oluyorum.Eminim sizin içinde aynı şeyler geçerlidir.O resme bakınca hayatın boş olduğunu ve hayatın sadece o andan ibaret olmasını istiyor insan.Öyle olmasını dilerim:)

keyfinize keyif katan bir fotoğraf


19 Haziran 2009 Cuma

tarihin bize dönük yüzü

Bu yüksek tavanlı evler... Kim bilir kaç kinin hatıralarını barındırıyor...O eski sokaklar ...
O sokakları gezmesek bile bir yerlerde yaşanmışlık olduğunu anlıyoruz.Yıpranmış fakat inadına yaşamak ister gibi ayakta duruyor.Beton evlere,doğayı katledenlere bir sessiz gözdağı veriyor sanki...

eski cunda evlerinden bir görünüm


17 Haziran 2009 Çarşamba

sizi dut ağacımla tanıştıracağım demiştm :) insanın dalına uzanıp koparası geliyor dimi ...
Bende aynı durumdayım merak etmeyiniz::) Sevgili Barış Manço nun da dut ağacıyla ilgili bi şarkısı varmış ... Barış abiyi sevenlere duyrulur... Bu da benden size bir anektod olsun byby

işte o dut ağacı



16 Haziran 2009 Salı

evtt yine bloga girmeden yapamadm:::::) galiba bu iş bulaşıcı oluyor insan bir başlayınca hep birşeyler paylaşmak istiyor bu gece fotoğraf koymadm ama içimden gelenleri yazmak istedm... bugün bir dut ağacı keşfettm böyle güzellik ve lezzet yok herhelde ... diyeceksiniz ki daha yeni mi dut ağacı gördn... hayır çocukluğum dut ağacı takıntılarımla geçti aslında nerde bir dut ağacı görsem hemen dutları yemeğe başlıyordum.:) bütün dutları yemek gelirdi içimden ...Bugün de gördüğüm ağaç çocukluğumu hatırlattı... o ağacı yakında sizinle tanıştırıcağım... şimdilik hoşçakalın...

15 Haziran 2009 Pazartesi

yeni başladığım bu serüvene cunda adasından görüntülerle katıldm ...
çünkü orası gerçekten farklı saklı kalmış ve yaşamın dolu dizgin aktığı bir yer ... herhalde öyledir hiç gitmediğimi sölemiştim fakat görüntüler bana bu satırları yazdırıyor ... sanki orada yaşıyor gibiyim ....:):)

işte başka bir cunda


içtenlik


eskilerden bir görünüm


bir serap gibi


11 Haziran 2009 Perşembe

İLK ADIM...


Bloguma ve fotoğrafçılığa ilk adımım:)
Hoşgeldin meri...